12 Eylül 2012

Dr. Jekyll ve Mr. Hyde (ve diğer fantastik öyküler)


Dr. Jekyll ve Mr. Hyde ve Diğer Fantastik Öyküler - The Strange Case of Dr. Jekyll and Mr. Hyde and Other Tales of Terror
Robert Louis Stevenson
Çeviren: Duygu Akın
Can Yayınları
Ocak 2012 (1. basım)
173 sayfa

Bu kitabı okumayı uzuun süredir istiyordum. Fakat şimdi, hikayeyi spoil etmeden ne yazsam bilemiyorum. Gerçi, kitabın arka kapağında yeterince spoiler var; ben hep diyorum, güvendiğiniz yazarların kitaplarını ya da hakkında bir şeyler duyup okumaya karar verdiğiniz kitapları alırken asla arka kapağı okumayın!

Can Yayınları'nın Dr. Jekyll ve Mr. Hyde ve diğer fantastik öyküler kitabında, Robert Louis Stevenson'ın üç tane öyküsü var. Kitaba adını veren öykü dışında, Ceset Hırsızı ve Olalla adında iki öykü daha var. Öykü okumayı özellikle sevmesem de, bu örnekte olduğu gibi iyi öyküleri seviyorum.
Dr. Jekyll ve Mr. Hyde'da dikkatimi çeken (ve yeşil bir post-it'i hak eden ama konuyla doğrudan bağlantısı olmayan) ilk şey, 1886 yılında yazılmış öyküde geçen 'film şeridi gibi gözümün önünden geçti' benzeri cümle oldu: "Mr. Enfield'ın anlattığı hikayeyi, birbirini takip eden ışıklandırılmış resimler gibi gözlerinin önünden geçiriyordu." Sinema teknolojisinin embriyo döneminden gelen bu cümleyi ve 'birbirini takip eden ışıklandırılmış resimler' benzetmesini çok sevdim.

Her neyse... Dr. Jekyll ve Mr. Hyde, insanın özündeki iyi ve kötüyü; etik kaygılar ve toplumun kötülüğü bastırmayı sağlaması ile birlikte; salt kötünün tek başına var olamayacağını ve olmaması gerektiğini anlatıyor. Öykünün atmosferi, çok güzel kurgulanmış karakterler, onlar, bunlar derkeenn.... Bi' baktım kitap bitmiş! (Bu son cümleyi yeğenim ekledi, ben de aynen yazdım.)

İkinci öykü, Ceset Hırsızı, kitaptaki en az sevdiğim öykü oldu. Ama yine de iyi bir öykü olmadığını iddia edemem.

Olalla ise bir aşk hikayesi. En azından, yazarın karanlık tarzı ile...

Dr. Jekyll ve Mr. Hyde'ın diğer yayınevlerinden çıkan baskılarında da aynı öyküler var mı bilmiyorum fakat, öyle ya da böyle okunması gereken bir kitap bu.

10 Eylül 2012

Yaklaşık bir haftadır Ankara'dayım, iki kısa sahaf turu yaptım ve bir bilseniz nasıl da keyifliyim! Öncelikle, yaklaşık 10 yıl önce bir arkadaşıma ödünç verdiğim; geri gelmediği için yıllardır üzüldüğüm ve sinirlendiğim bir kitabı buldum. Kenize Murad'ın Saraydan Sürgüne romanı... Gerçi, aynı kitabı başka bir yayınevi tekrar basmıştı ama ben inatla bendeki büyük boy baskısını istiyordum. Raflara bakınırken gördüm, hemen aldım!

Bugün de, "şöyle bir bakınayım" diye girdiğim Çağlar Kitabevi'nden Boris Vian'ın Yürek Söken'ini ve çok sevdiğim yazar Atilla Atalay'ın Dup Dup Çedene'sini (ki kitaplığımda olmayan az sayıda Atalay kitabından biriydi) aldım. Böylece, elimdeki kitaplar bitene kadar kitap almama kararımı gerçekleştiremeyeceğimi bir kez daha gördüm.

Okuma durumuma gelirsek, Dr. Jekyll ve Mr. Hyde (ve diğer fantastik öyküler)'i okuyorum. Dr. Jekyll ve Mr. Hyde bitti, Ceset Hırsızı bitti; kitaptaki son öykü olan Olalla'yı da bitirince öykülerin her biri hakkında bir şeyler yazacağımı umuyorum.

İyi okumalar! ^.^